Mostrando resultados por "Lev Tolstoy" en Todas las categorías

In early nineteenth-century Russia, the threat of Napoleon’s invasion looms, and the lives of millions are about to be changed forever. This includes Pierre Bezúkhov, illegitimate son of an aristocrat; Andrew Bolkónski, ambitious military scion; and Natásha Rostóva, compassionate daughter of a nobleman. All of them are unprepared for what lies ahead. Alongside their fellow compatriots - a catalog of enduring literary characters - Pierre, Andrew, and Natásha will be irrevocably torn between fate and free will.

Leo Tolstoy's classic story of doomed love is one of the most admired novels in world literature. Generations of readers have been enthralled by his magnificent heroine, the unhappily married Anna Karenina, and her tragic affair with dashing Count Vronsky.

A gifted young knight named Collum arrives at Camelot to compete for a place at the Round Table, only to find that he’s too late. King Arthur died two weeks ago at the Battle of Camlann, and only a handful of the knights of the Round Table are left. The survivors aren’t the heroes of legend like Lancelot or Gawain. They’re the oddballs of the Round Table, like Sir Palomides, the Saracen Knight, and Sir Dagonet, Arthur’s fool, who was knighted as a joke. They’re joined by Nimue, who was Merlin’s apprentice until she turned on him and buried him under a hill.

Quentin Coldwater is brilliant but miserable. A senior in high school, he's still secretly preoccupied with a series of fantasy novels he read as a child, set in a magical land called Fillory. Imagine his surprise when he finds himself unexpectedly admitted to a very secret, very exclusive college of magic in upstate New York, where he receives a thorough and rigorous education in the craft of modern sorcery.

Tolstoy’un ölümsüz eseri “İnsan Neyle Yaşar”, yüzyıllar sonra hâlâ insan yüreğine dokunan basit bir soruyu peşine takıyor: Bizi hayatta tutan gerçek güç nedir? Bir köy kunduracısının yol kenarında donmak üzere bulduğu esrarengiz yabancıyla başlayan bu kısa klasik, merhametin ve sevginin görünmez ağına düşen sıradan insanların öyküsünü anlatıyor. Tolstoy, melekler ve kırbacın gölgesinde geçen bu masalsı anlatıda, ekmeğin tadından adaletin yüküne, on bin talant borcundan bozkır rüzgârına uzanan geniş bir insanlık panoraması kuruyor.

Aşkın ateşiyle yanıp toplumun buz kesen duvarlarına çarpan Anna Karenina… Tolstoy’un ölümsüz romanı şimdi daha kısa, fakat aynı yüreklilikle karşınızda. Bu yeniden kurgulanmış edisyonda sayfalar hızla akıyor; Anna ile Vronski’nin sarsıcı tutkusu, Levin ile Kitty’nin toprağa kök salan umutları ve Karenin’in geç kalmış pişmanlıkları ilk günkü canlılığıyla içimize işliyor. Gereksiz ayrıntılar ayıklandı, ama Rusya’nın kar kokulu sokakları, balo salonlarının ışıltısı ve tren raylarının uğultusu yerli yerinde kaldı.

Leo Tolstoy's late masterpiece on dying and the unravelling of the values of his middle-class protagonist.

വിവാഹിതയും ഒരു കുട്ടിയുടെ അമ്മയുമായ അന്നയ്ക്ക് അന്യപുരുഷനോടുണ്ടാകുന്ന പ്രണയവും അതേതുടര്‍ന്നുണ്ടാകുന്ന ദുരന്തവുമാണ് നോവലിലെ പ്രമേയം. സമൂഹത്തിന്റെ പ്രതികാരത്തിനിരയാകുന്ന അന്നയെ അത്യുദാരമായ സഹഭാവത്തോടെയാണ് ടോള്‍സ്‌റ്റോയ് ചിത്രീകരിച്ചത്.

Romanzo imprescindibile e di una modernità straordinariamente vitale, narra la storia della passione che spinse Anna a rinunciare alla sua famiglia, alla sua posizione sociale, a ogni cosa, per amore di Vrònskij. E davanti ai nostri occhi scorre tutta la Russia dell'epoca, dai salotti dell'alta società alle isolate isbe di campagna, dai gelidi uffici ministeriali alle paludi dove si tira alle beccacce, in un quadro di profonda e spietata bellezza.

"Voskresenie" - poslednij roman L'va Nikolaevicha Tolstogo, napisannyj im v 1889-1899 godah. Roman prakticheski srazu za publikaciej byl perevedyon na osnovnye evropejskie yazyki. Podobnyj uspekh vo mnogom ob'yasnyalsya ostrotoj vybrannoj temy (sud'ba soblaznyonnoj i broshennoj oficerom devushki, chuvstvo viny pered kotoroj vposledstvii stanovitsya povodom izmeneniya zhiznej ih oboih) i kolossal'nym interesom k tvorchestvu Tolstogo, kotoryj ne pechatal romanov posle "Vojny i mira" i "Anny Kareninoj".

"Kazaki" - po odnoimennoy povesti. Opublikovannaya v 1863 godu povest' L'va Tolstogo rasskazyvaet o prebyvanii yunkera v stanitse terskih kazakov. Ispolniteli: Gerasimov Evgeniy, Doronin Vitaliy, Karachentsov Nikolay, Shakurov Sergey, Durov Lev, Andrianova Mariya, Kryuchkova Svetlana, Abdulov Vsevolod, Komarov Yuriy, Borzunov Aleksey, Batalov A. i dr.

Bu sesli kitapta hem dünya hem de Rus edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan Tolstoy’un aşağıdaki iki kısa eserini sizlere sunuyoruz. Kafkas Esiri. Şeytan.

War and Peace, as translated by Aylmer Maude (1858 - 1938) and Louise Maude (1855 - 1939)

1805-നും 1813-നും ഇടയ്ക്കു നടന്ന നെപ്പോളിയന്‍ ചക്രവര്‍ത്തിയുടെ റഷ്യനാക്രമണമാണ് ഇതിഹാസ സമാനമായ ഈ നോവലിന്റെ ഇതിവൃത്തം. പത്തൊന്‍പതാം നൂറ്റാണ്ടിന്റെ ആദ്യപാദങ്ങളിലെയും പതിനെട്ടാം നൂറ്റാണ്ടിന്റെ അന്ത്യപാദങ്ങളിലെയും യുറോപ്പിന്റെയും റഷ്യയുടെയും ചരിത്രത്തിലെ ഉജ്ജ്വലമായ ഒരു അദ്ധ്യായം യുദ്ധവും സമാധാനവും അനാവരണം ചെയ്യുന്നു. നാടകീയമായ രംഗങ്ങളും അവിസ്മരണീയ കഥാപാത്രങ്ങളും ഇടതിങ്ങിനില്‍ക്കുന്ന ഈ ഗ്രന്ഥത്തില്‍ മനുഷ്യമനസ്സിന്റെ വൈവിദ്ധ്യവും വൈചിത്ര്യവും അഗാധതയും എല്ലാം ഒരു ബഹുമുഖ മായാദര്‍പ്പണത്തിലെന്നപോലെ കാണാം. മഹര്‍ഷിതുല്യമായ അവധാനതയോടെ ടോള്‍സ്‌റ്റോയ് ജീവിതത്തിന്റെ അന്തസ്രോതസ്സുകള്‍ വെളിപ്പെടുത്തുന്നു.

Tolstoy'un insanın iç serüvenini incelediği kitap dört öyküden oluşuyor: İnsan Ne İle Yaşar' da üç soruya cevap arıyor. İnsana yön veren şey nedir? İnsana ne verilmemiştir? İnsan ne ile yaşar? Surat'daki Kahvehane'de ise her millet ve dinden insanın Allah'ı ve evreni anlamaya çalışmalarına tanıklık ediyor. İnsana Ne Kadar Toprak Lazım'da hırsın ve açgözlülüğün sonunu, nereye kadar gidebileceğini gösterirken, Üç Soru'da ise yaşadığımız anın değerini gösteriyor bize.

İvan İlyiç'in Ölümü, Tolstoy tarafından 1886 yılında yazılmış bir romandır. Hem biyografik hem de psikolojik romanların en başarılı ilk örnekleri arasında yer alır. İvan İlyiç, yüksek rütbeli bir yargıç olarak sürdürdüğü hayatının sonlarına doğru yaşadıklarının ve geçmişte sahip olduğu değerlerin boşluğunu farkeder ve ömrünün son günlerini derin bir hayal kırıklığıyla tamamlar. Tolstoy'un önemli eserleri arasında yer alan bu kısa romanı, yaşanan hayatı sorgulamakta ve ölüm karşısında tüm değerlerin anlamsızlığını vurgulamaktadır

Tolstoy, Shakespeare’den sonra dünya dillerine en çok tercümesi yapılan yazar dır. Çocukluğunda, ağabeyi Nikolay’dan çok etkilenmiş, ergenliğinde Rousseau okumuş, gençliğinde önce Doğu dilleriyle ilgilenmiş, daha sonra hukuku tercih etmiştir. Ancak yalın ve parlak dehası onu özgür olmaya itince, hukuk fakültesini de terketmiştir. Tolstoy çağını çok iyi gözlemlemiştir. Aristokrat sınıfın amaçsız, debdebeli yaşantısını yoğun olarak eleştirmiştir. Uzun bir süre seyahat etmiş, tabiatı ve insanı incelemiştir.

Tolstoy'un estetik ve sanata dair bu incelemesi ufkunuzu genişletecek, sanatı irdelemenize sebep olacak. Sanat nedir, sanat ne işe yarar, sanatın niteliği ve niceliği ne olmalıdır sorularıyla kapsamlı bir bilgiye ulaşabilen bu eserle kadim sorularınıza bir parantez açacaksınız. 1898 yılında sansürsüz olarak yayınlanan ilk baskısı baz alınarak çevrilen eserde cesur yorumlarla sanat yolculuğuna çıkacaksınız.

Tolstoy Shakespeare'den sonra dünya dillerine en çok tercümesi yapılan yazardır. Sadece 18881908 yıllan arasında çeşitli dünya dillerine çevrilip yayımlanan eserlerinin satış sayısı 20 milyonu bulmaktaydı. Tolstoy çocukluğunda ağabeyi Nikolay'dan çok etkilenmiş ergenliğinde Rousseau okumuş gençliğinde önce Doğu dilleriyle ilgilenmiş daha sonra hukuku tercih etmiştir. Ancak yalın ve parlak dehası onu özgür olmaya itince hukuk fakültesini de terketmiştir. Tolstoy uzun bir süre seyahat etmiş tabiatı ve insanı incelemiştir. Batı'yı ve kendi ülkesini insanlarını tanımış yeni bir pedagoji sistemi geliştirmiştir. Tolstoy çağını çok iyi gözlemiştir. Aristokrat sınıfın amaçsız debdebeli yaşantısına ateş püskürmüştür.

Tolstoy çağını çok iyi gözlemleyen bir yazardır. Aristokrat sınıfın amaçsız, debdebeli yaşantısını yoğun olarak eleştirmiştir. Uzun bir süre seyahat etmiş, tabiatı ve insanı incelemiştir. Batı’yı ve kendi ülkesini, insanlarını tanımış, bu gözlemi daha sonraki yıllarda kaleme alacağı eserlerinin kahramanlarının kişiliğinde ortaya çıkmıştır. Tolstoy’un kendini arayış serüveni ölünceye kadar sürmüştür. Kendisini anlamayan yakın çevresine tepkisini bulunduğu ortamdan kaçarak göstermiş ve 82 yaşındayken, 7 Kasım 1910’da küçük bir tren istasyonunda hayata veda etmiştir.