Hüsnükabul Podcast Por Apaçık Radyo arte de portada

Hüsnükabul

Hüsnükabul

De: Apaçık Radyo
Escúchala gratis

Acerca de esta escucha

Hüsnükabul programı insanların "öteki” ile (başkalarıyla) ile olan biraradalık ilişkilerini tartışan bir radyo programı. Kalıcılık ve geçicilik, içerme ve dışlama, kamusal ve özel, misafir ve ev sahibi kavramlarına mültecilik perspektifinden hak temelli olarak yaklaşıyor. Hazırlayan ve sunan: Ferhat Kentel, Taha Elgazi, Waseem Ahmad SiddiquiApaçık Radyo Ciencia Política Política y Gobierno
Episodios
  • Ateşkesin Ardından: Keşmir'den Gazze'ye Direnişin ve Sessizliğin Coğrafyası
    May 14 2025

    Konuğumuz Pakistan'ın Karachi şehriden bağlanıyor: Farid Bin Masood. Farid, Karachi Üniversitesi'nde sosyoloji alanında okutmandır.

    Farid ile bu programda Pakistan ve Hindistan arasındaki ateşkesin ardından yaşananları konuşuyoruz. Her iki yerde de kutlamalar başladı - sanki hiçbir şey olmamış gibi.

    Annem, 'Bu üç gün boyunca perişan haldeydik', dedi. Neredeyse üç gün boyunca elektrik yoktu. Her akşam savaş uçakları çatımızın üzerinden uçtu, bu bizi çok endişelendirdi. En son benimle konuştuğunda, "Ben senden uzaktayım ve sen burada değilsin. Eğer burada başımıza bir şey gelirse, lütfen kardeşlerin ellerini bırakma" dedi. Sanki son sözlerini söylüyormuş gibi hissettim. Benim de çaresizlik içinde uzaktan izlemek, takip etmek ve dua etmekten başka bir şey gelmedi.

    Ammar Ali Jan, Jacobin'de, "Hindistan ve Pakistan Felaketin Eşiğinde" başlıklı, Tarık Ali'nin NLR'deki makalesini daha açık bir şekilde yeniden yazdı.

    "Pek çok Hindu milliyetçisi son Pahalgam terör saldırısını “Bizim 7 Ekimimiz” olarak nitelendirdi ve şimdi Pakistan'ın “enkaza dönüştürülmesi” çağrısında bulunuyor. Zayıf bir ateşkes altında bile milliyetçi kılıçlar uluslararası hukukun çöküşüyle çarpışıyor."

    Şu anda her iki devlette de orduların cesareti övülüyor. Askerlerin ne kadar cesur olduğundan bahsediliyor. Buradaki asıl mesele - çoğu zaman unuttuğumuz mesele - Keşmir'dir.

    Bu yayın Keşmir bağlamında, Keşmir'in tarihsel bağlamını vermeye çalışıyor, Pahalgam saldırısı sonrasında Keşmir'in durumu hakkında konuşuyoruz. Masala e Keşmir 'line of control' (kontrol hattı), 'war on terror' (teröre karşı savaş) Amerika'nın teröristlerden kurtulma konusundaki ikiyüzlülüğü, Hindutva ve Siyonizm'le ilgili konuşuyoruz.

    Fakat öncesinde özet olarak hızlıca dünya gündemini aktarmak istiyorum.


    The Guardian manşetinde, Mahmood Khalil yeni doğan çocuğu için bir mektup yazdı. Öte yandan ABD'deki üniversitelerde öğrencilere polis zorbalığı devam diyor. Columbia Üniversitesi'nde kütüphanedeki Filistin yanlısı protestonun ardından 65'ten fazla öğrenciye uzaklaştırma cezası verdi.

    Burada iki iyi haber ise Mohsen Mahdawi ve Rumeysa Öztürk serbest bırakıldı. Mahdawi serbest bırakıldığı gün Trump’a meydan okuyarak şöyle dedi: “Senden korkmuyorum. Bu mücadele bir sevgi, adalet ve insanlık mücadelesidir.”


    Venezuelalı 19 yaşındaki Merwil Gutiérrez, Bronx’ta gözaltına alındı ve El Salvador’daki bir hapishaneye gönderildi. Suçu? Venezuelalı olmak. Babası Wilmer Gutiérrez haykırıyor: “Hayallerimizi yıktılar. Bu adaletsizliğin olacağını hiç düşünmemiştik…”


    Georgetown Üniversitesi'nden Badar Khan Suri ise ICE tarafından “yüksek güvenlikli tehdit” olarak tutuluyor. Filistin’deki soykırıma dikkat çektiği için cezalandırılıyor. Profesör Nader Hashemi şöyle diyor: “Badar, acısını anlamlı hale getirmek istiyor: Eğer bu baskılar Gazze’deki soykırıma dikkat çekmeye yarayacaksa, buna değer.”


    Son olarak, geçen hafta veremediğim Türkiye'den iki haber vermek istiyorum:


    1 Mayıs sabahı Antep’te biri çocuk iki işçi hayatını kaybetti. 14 yaşındaki Suriyeli çocuk işçi Ali, Tekstilkent’te çalıştığı atölyede, asansörle duvar arasında sıkışarak öldü.


    24 Nisan’da ise İzmir’de, dört çocuğuna tek başına bakan Suriyeli bir kadın, M., komşusu ve çocukları tarafından “Suriyelileri bu mahallede istemiyoruz” diyerek saldırıya uğradı. Komşu, sadece şiddet uygulamakla kalmadı, aileyi şikayetçi olurlarsa evlerini yakmakla, çocuklarını öldürmekle tehdit etti. Aile şikâyet etmekten korkuyor. Göçmenlerle Kardeşiz Platformu acil yardım çağrısında bulundu. Bu sadece bir olay değil, toplumun fay hatlarındaki ırkçılığın gündelik hayata nasıl sızdığını gösteriyor.

    Más Menos
    29 m
  • Bumerang Etkisi: Şiddet, Sömürü ve Otoriterliğin Kesişiminde Dünya Hali
    May 7 2025
    Konuşacak pek çok şey birikti. İstanbul'da yaşanan deprem bir kez daha mekânsal kırılganlığımızı yüzümüze çarptı ve ardından gelen büyük bir kayıp: Sırrı Süreyya Önder’in zamansız gidişi. Kelimelerimize, muhalefetimize, vicdanımıza bir eksilme daha ekledi.Geçtiğimiz hafta Noura Erakat’ın Rutgers Üniversitesi’nde yazdığı çarpıcı makaleye yeniden döndüm: “Bumerang Geri Dönüyor: ABD destekli Filistin savaşı, Esther Projesi'nden sınırdaki şiddete kadar otoriterliği ülke içinde nasıl yaygınlaştırıyor?” Erakat’ın 'bumerang etkisi' diye tanımladığı bu dinamik, Eqbal Ahmad ve Aimé Césaire’in sözleriyle yankı buluyor, “Bir erkek ev bekçisine sadistçe şiddet uygulayıp eşine karşı nazik olamaz. Bir kadın kocasına karşı zalim olup çocuğuna karşı nazik olamaz. Bunlar organik ilişkilerdir.”Bu sözler, sadece bireysel ilişkileri değil, devletlerin şiddet mekanizmalarıyla yurttaşlarına yönelttiği çelişkili ikiyüzlülüğü de özetliyor. Dışarıda şeytanlaştırılan halklar, içeride özgürlük hayaliyle kandırılan halklara dönüşüyor. İşte bu yüzden, vicdan terazisi şaşmış bir çağda yaşıyoruz.1 Mayıs sabahı Antep’te biri çocuk iki işçi hayatını kaybetti. 14 yaşındaki Suriyeli çocuk işçi Ali, Tekstilkent’te çalıştığı atölyede, asansörle duvar arasında sıkışarak öldü. Aynı sabah, AKP milletvekiline ait Ünal Sentetik Çuval fabrikasında çalışan 53 yaşındaki Ercan Çoban, iş kazası geçiren bir arkadaşını hastaneye götürüp dönerken, kendi geçirdiği kazada hayatını yitirdi. BİRTEK-SEN Başkanı Mehmet Türkmen’in dediği gibi, “Bugün 1 Mayıs, işçilerin hayatını öğüten bu katil düzenden hesap sormanın da günü olsun.”Irkçı Saldırı İzmir'de: ‘Evlerini Yakarız’24 Nisan’da İzmir’de, dört çocuğuna tek başına bakan Suriyeli bir kadın, M., komşusu ve çocukları tarafından, “Suriyelileri bu mahallede istemiyoruz” denerek saldırıya uğradı. Komşu, sadece şiddet uygulamakla kalmadı; aileyi şikayetçi olurlarsa evlerini yakmakla, çocuklarını öldürmekle tehdit etti. Aile şikâyet etmekten korkuyor. Göçmenlerle Kardeşiz Platformu acil yardım çağrısında bulundu. Bu sadece bir olay değil, toplumun fay hatlarındaki ırkçılığın gündelik hayata nasıl sızdığını gösteriyor.Keşmir ve Pahalgam: İstismarın Yeni Bir PerdesiKeşmir'deki Pahalgam saldırısında 26 kişi katledildi. Hindistan, Pakistan'ı suçladı. Bin 500 kişi gözaltına alındı. Aynı anda, Hindistan Pakistan'a akan Chenab Nehri'ni keserek bir başka 'savaş' sinyali verdi. Su, burada sadece bir kaynak değil, jeopolitik bir tehdit, halkları boğan bir silaha dönüştü.Maria Khan, The Wire için yazdığı yazısında şu uyarıyı yapıyor, “Şiddeti, Hindu-Müslüman eksenine sıkıştırmak, devletin sorumluluğunu görünmez kılar.”Maddenin kaldırılmasından sonra 'normalleşme' iddialarıyla göz boyayan Hindistan hükümeti, şimdi Pahalgam’daki katliamı Keşmirli Müslümanlara karşı baskının bahanesi haline getiriyor. Oysa istihbarat, saldırıdan sadece saatler sonra aktif 60 militanın varlığını bildiriyor. Peki, bu bilgi neden daha önce yoktu?ABD’de Göçmenler ve İşçiler: Trump’ın Gölgesinde1 Mayıs’ta ABD’de işçiler, göçmenler ve aktivistler sokaklardaydı. Columbia Üniversitesi öğrencisi Mohsen Mahdawi, iki haftalık ICE gözaltısından sonra serbest bırakıldı. Filistinli bir aktivist olarak Trump’a meydan okuyarak şöyle dedi, “Senden korkmuyorum. Bu mücadele bir sevgi, adalet ve insanlık mücadelesidir.”Öte yandan, Venezuelalı 19 yaşındaki Merwil Gutiérrez, Bronx’ta gözaltına alındı ve El Salvador’daki bir hapishaneye gönderildi. Suçu ise Venezuelalı olmak. Babası Wilmer Gutiérrez haykırıyor, "Hayallerimizi yıktılar. Bu adaletsizliğin olacağını hiç düşünmemiştik…”Georgetown Üniversitesi'nden Badar Khan Suri ise ICE tarafından 'yüksek güvenlikli tehdit' olarak tutuluyor. Filistin’deki soykırıma dikkat çektiği için cezalandırılıyor. Profesör Nader Hashemi şöyle diyor, "Badar, acısını anlamlı hale getirmek istiyor: Eğer bu baskılar Gazze’deki soykırıma dikkat çekmeye yarayacaksa, buna değer.”Bumerang Gerçekten Geri DönüyorTüm bu örnekler birbirinden kopuk değil. Noura Erakat’ın tanımladığı gibi: Dışarıda kurduğumuz şiddet içeriye dönüyor. Pahalgam’da, Tekstilkent’te, ICE hücrelerinde, İzmir sokaklarında. Otoriterlik sadece sınırda durmuyor. Zihinlere, sokaklara, işyerlerine sızıyor. Tıpkı o sadist bekçiye şiddet uygulayan ama evinde huzur isteyen adam gibi.Mohsen Mahdawi’nin sesiyle bitirelim, “Kimseden korkmayacağız çünkü bu mücadele bir insanlık mücadelesidir.”
    Más Menos
    27 m
  • Keşmir Gerilimi, ABD’de Öğrenci Tutuklamaları ve Vatandaşların Sınır Dışı Edilmesi
    Apr 30 2025

    Konuşacak pek çok şey birikti; geçen hafta Pahalgam Keşmir saldırısı sonrasında Pakistan ve Hindistan arasında gerilimler yeniden başladı.

    Aklım bir yandan Pakistan'dayken, İstanbul'da deprem olmadan önce ABD'deki uluslararası öğrencilerin tutuklanmasıyla ilgili konuştuk. Neredeyse üç programımız bu meseleler üzerindeydi ve iki konuğumuz ABD'den bize bağlanmıştı. Her ikisiyle ABD'de olup bitenlere yakından takip ettik ve takip etmeye de devam ediyoruz.

    Burada özellikle Mohsen Mahdawinin tutuklanması beni çok üzdü. Mohsen, Columbia Üniversitesi'nde Felsefe bölümünde okuyordu. Son dönemdeydi ve mezun olmak üzeredeydi ama şu an gözaltı merkezinde tutuluyor. Kendisi, vatandaşlık mülakatı esnasında tutuklanıyor. Mohsen, tutuklanmadan bir gün önceki CBC Evening'de yaptığı röportajda çok şey söylüyor. Kendi deyişiyle, 'Benim okul ve okul dışında verdiğim mücadele sadece Filistinlilerle sınırlı değil; bu mücadele Yahudi azınlıklar için de geçerli. Benim mücadelem herkesi kapsıyor' diyor.

    Aynı zamanda Trump yönetimi ABD vatandaşı üç çocuğu Honduras'a sınır dışı etti.

    Democracy Now! manşetinden okuyorum: "Dördüncü evre kanserin nadir görülen bir türü için aktif olarak tedavi gören dört yaşındaki bir çocuk, yedi yaşındaki kız kardeşi ve babasından ayrılarak belgesiz hamile annesiyle birlikte sınır dışı edilen iki yaşındaki bir kız çocuğu. Anneye ABD vatandaşı çocuklarını almaları için baskı yapıldı ve Honduras'a varana kadar diğer aile üyeleri ya da avukatlarıyla iletişim kurmaları yasaklandı. İki yaşındaki kız çocuğunu temsil eden Avukat Gracie Willis, bir ABD vatandaşının 'buna itiraz etmek ya da ABD'de kalma seçeneğini ifade etmek için herhangi bir yol verilmeden sınır dışı edilmesinin eşi benzeri görülmemiş bir durum' olduğunu söylüyor.

    Más Menos
    27 m
adbl_web_global_use_to_activate_T1_webcro805_stickypopup
Todavía no hay opiniones