Zihin Karmaşası Podcast Por Hakan Tanar arte de portada

Zihin Karmaşası

Zihin Karmaşası

De: Hakan Tanar
Escúchala gratis

OFERTA POR TIEMPO LIMITADO. Obtén 3 meses por US$0.99 al mes. Obtén esta oferta.
Her şeyin dönüştüğü bir dünyada konuşmamız gereken şeyler var.Copyright 2024 All rights reserved. Biografías y Memorias Ciencias Sociales
Episodios
  • Google AlphaGenome: Tanrının Zihninde Bir Düşünce Deneyi- Yaratılışın Kodlarına Yolculuk
    Nov 2 2025

    Google, son 10 yılda gerçekleştirdiği ufuk açıcı çalışmalarla bilime çok önemli katkılar sunuyor. İklimden eğitime, ekonomiden sağlığa ve biyobilime kadar aldığı sonuçlar gerçekten çarpıcı.

    Google'ın yeni projesi AlphaGenome, bize sadece hastalıkları değil, 'Yaratılışın Kullanım Kılavuzu'nu da okuyabilme gücünü veriyor. Kanserin ötesinde, evrimin en büyük sırrı, DNA’nın karanlık maddesini de çözme fırsatını sağlıyor.

    Şu anda DNA’nın %98’ini oluşturan karanlık madde protein kodlamıyor. Ancak işin gizemi de burada yatıyor; genlerin ne zaman ve nerede açılıp kapanacağını kontrol eden kritik düzenleyici unsurlar bu bölgede barınıyor olabilir. Bu anlamda karanlık madde, genomun kara kutusu gibidir. Dizilemenin uzatılması, bu "karanlık maddeyi" aydınlatarak, genetik bozuklukların ve hastalıkların temelindeki nedenleri daha iyi anlamamızı sağlayabilir. Bu, DNA’nın karanlık maddesinin derinliklerine inerek, mutasyondan önce o hücrenin ne olduğunu görmek anlamına geliyor. Bu yüksek çözünürlük, bize gerçek kimliğimizi anlama şansını veriyor. En yakın akrabamız şempanzeden ayrıldığımız anlarda ne olduğumuzu bilmektir bu.

    Bu teknoloji, bize adeta evreni ve yaşamı oluştururken Tanrı'nın düşüncelerini izleme fırsatını sunuyor. Sanki yaşamın filminin başa sarıp, oluş anını izliyoruz.

    Bu bölümde, bir teknoloji haberi olmanın çok ötesine geçip, AlphaGenome'u yeni bir yaratım sürecinin köşe taşı olarak ele aldım. Maneviyatımızı zenginleştiren, evrendeki yerimizi büyüten ve bizi 'yaratıcı' konumuna yükselten o olağanüstü süreci anlatmaya çalıştım.

    Sohbeti daha detaylı olarak Monolog'daki yazımda okuyabilir veya You Tube kanalımda alt yazılı izleyebilirsiniz.

    İyi Pazarlar..

    Más Menos
    18 m
  • Hepimizin İçinde Bir Afrika Var (Bölüm 2)- Önce Söz Vardı? Ve İlk Sözü Afrika Söyledi
    Oct 26 2025

    Afrika ile ilgili ilk bölümde, ilk insanların bu kıtada evrildiğini ve insanlığın dünyaya buradan yayıldığını konuşmuştuk. Ancak bu fiziki göç sessiz olmamıştır. Atalarımız, bugün konuştuğumuz dillerin tohumunu da yanlarında taşıdılar. Bu anlamda Afrika'dan çıkışımız, bir beden göçünün ötesindedir. Atalarımızın bu cesur çıkışı, bize en büyük armağanı, dili hediye eden bir yolculuktu. Bugün çevremizle iletişimimizde, sanatta, bilim ve teknolojide, genlerimizde olduğu kadar içimizdeki Afrika'nın yankısını duyarız.

    Dünya'da Afrika'yı ne kadar soyutlamaya çalışsak da, köklerimizin oraya ait olduğu artık kesin gibi. Bizi diğer primatlardan ayıran davranışsal özelliklerin ve zihinsel alışkanlıklarımızın izleri, ilk Afrikalı atalarımıza kadar uzanıyor. Bugün en önemli hazinemiz olan dilimiz de Afrikalıdır. Hatta bazı dilbilimciler, tüm dünya dillerinin kadim Khoisan dilinden türediğini öne sürer. Kelimelerimiz de, tıpkı genlerimiz gibi, Afrika'dan çıkan o tek ailenin mirasıdır.

    Çok küçük bir grubun kendi basit tekneleriyle Bab'ül Mendep boğazını geçmeleri, insanlık için bir kader anıydı. Kolomb, Vasco da Gama ve insanlığın önünü açan diğer modern kaşifler, hep atalarımızın bizlere aktardığı o ilk kıvılcımdan ilham aldılar. Dünyanın adeta fethine girişen o bir avuç atamızın yaptıkları yanında, modern keşifler bir devam hikayesidir. Bugün benliğimizde büyüyen yaratma ve uyum sağlama yeteneği, bundan on binlerce yıl önce Afrika'dan çıkan o küçük grubun attığı tohumdur.

    Bu bölümde insanın en büyük devriminin, dilin Afrika’da doğuşunu konuşuyoruz. Şubat ayındaki Siyahi Tarihi Ayı'na kadar her ay bir bölümü bu kadim kıtayı ve içimizdeki izlerini anlamaya ayıracağız. Bu dizinin sonunda insanların Afrika'yı yok saymasının büyük haksızlık olduğunu anlamalarını umuyorum. Daha da ötesi, bunun kendimize bir kötülük olduğunu idrak edeceğimize inanıyorum. Bugün Afrika'yı yok saymak, hafızamızın büyük bölümünü reddetmektir. Çünkü izlerini aradığımız ilk söz Afrika'da söylendi.

    Sohbeti daha detaylı olarak Monolog'daki yazımda okuyabilir ve You Tube kanalımda alt yazılı izleyebilirsiniz.

    İyi Pazarlar..

    Más Menos
    16 m
  • Özgür İrade mi Seçme Özgürlüğü mü?- Bizler Daha Büyük Bir İradenin Uzantısı mıyız?
    Oct 19 2025

    Her kararımızı özgür irademizle aldığımızı düşünüyoruz. Aldığımız kararlardan sonra hissettiğimiz hafifleme belki böyle hissetmemize neden oluyordur ama bu doğru mu? İhtimallerle dolu bir hayatımız varken irademizde özgür olabilir miyiz?

    İnsanın mayasında sevgi, nefret, merhamet, açgözlülük gibi temel duygular belli bir ölçü içindedir. Bunlardan bir tanesinde yükselen enerji diğerlerini bastırdığında, bizi coşkulu bir eyleme sürükler. Ancak biz, yaptıklarımızı haklı gösterecek geçerli bir dış sebep her zaman buluruz. Çünkü kontrolün bizde olduğunu göstermek isteriz. Peki böyle bir durumda gerçekten özgür irademizle mi karar almış oluruz? Bir duygunun yükselip diğerini bastırmasına biz mi sebep oluruz yoksa algıladığımız bir şey mi buna sebep olur?

    Hepimizin içinde meşrulaştırabileceğimiz arzular ve ihtiraslar var. Algılarımıza göre kendimizi konumlandırdığımızda içimizde şartlara uygun eylemi gerçekleştirecek duygular hareketlenir. İçimizde kabaran bir duygu okyanusunda duygular bir dalga gibi birbirine çarpar. Enerjinin yoğunluğuna bağlı olarak bir dalga diğerini yutar ve biz o anki ruh halimize uygun davranırız. Ancak hava durulduğunda okyanusun dinginleşmesi gibi, sağduyu bünyemize hakim olduğunda da eylemlerimizin sonuçlarını daha net görebiliriz. Farklı davranışlar arasından seçtiğimiz tercihin neticeleri hayatımızın niteliğini belirler. Yani özgürce yaptığımız seçimleri, biz özgür irademizle yaptığımızı düşünerek bir yanılsama yaşarız.

    Peki gerçekten mutlak anlamda özgür irade diye bir şey yok mu?

    Hayat gerçekten yanılsamalarla dolu bir fenomen. Kendimizi evrenin merkezinde gördüğümüz yanılsaması, özgür iradenin de insan dışında bir yerde olabileceğini aklımıza getirmiyor. Oysa büyük tasarımın içinde kısıtlı iradeye sahip bizler, belki de çok daha büyük bir iradenin parçasıyız. Yanılsamalar içinde kendimizi mutlu ederek daha büyük bir bilincin amaçlarına hizmet ediyor olabiliriz. Öyle ki, yanılarak hata yaptığımızı düşündüğümüz şeylerde bile doğaya bir katkımız oluyor. En azından yaptığımız hatalardan hem kendimiz hem de çevremiz dersler çıkarıyor ve ideallerimizi yükseltiyoruz.

    Bu bölümde aslında sahip olduğumuz şeyin mutlak bir özgür irade değil, koşulların izin verdiği bir 'seçme özgürlüğü' olduğunu tartışıyoruz. Despotlardan Rahibe Teresa'ya, gündelik alışverişlerimizden hayati kararlarımıza kadar tüm eylemlerimizin arkasındaki ortak dürtüyü arıyoruz.

    Sohbeti daha detaylı olarak Monolog'da okuyabilir ve You Tube kanalımdan alt yazılı olarak izleyebilirsiniz.

    İyi Pazarlar..

    Más Menos
    18 m
Todavía no hay opiniones