Rekindling Bonds in the Heart of Snowy Kapadokya Podcast Por  arte de portada

Rekindling Bonds in the Heart of Snowy Kapadokya

Rekindling Bonds in the Heart of Snowy Kapadokya

Escúchala gratis

Ver detalles del espectáculo

Obtén 3 meses por US$0.99 al mes + $20 crédito Audible

Fluent Fiction - Turkish: Rekindling Bonds in the Heart of Snowy Kapadokya Find the full episode transcript, vocabulary words, and more:fluentfiction.com/tr/episode/2025-12-01-08-38-20-tr Story Transcript:Tr: Kadir paltosunu sıkıca kapadı.En: Kadir tightly closed his palto.Tr: Kapadokya’nın kış soğuğu sertti.En: The winter cold in Kapadokya was harsh.Tr: Rüzgar kulaklarına vuruyordu ama umursamıyordu.En: The wind was hitting his ears, but he didn't care.Tr: Elif’i görecek olmanın heyecanı içindeydi.En: He was excited to see Elif.Tr: Yıllardır ayrıydılar.En: They had been apart for years.Tr: İletişimleri sadece bayramlarda ya da özel günlerdeydi.En: Their communication was only on holidays or special occasions.Tr: Elif, neşeli ve enerjik halleriyle Kadir’in karşısında duruyordu.En: Elif, with her cheerful and energetic demeanor, stood in front of Kadir.Tr: İkisinin de içlerini ısıtan bir anda, kardeşler sarıldı.En: In a moment that warmed both of them, the siblings hugged.Tr: "Kadir, seni görmek ne güzel!"En: "Kadir, it's so nice to see you!"Tr: diye bağırdı Elif, parlayan gözlerle.En: exclaimed Elif, her eyes shining.Tr: "Seninle bu festivali paylaşmak istedim."En: "I wanted to share this festival with you."Tr: Kadir başını salladı.En: Kadir nodded.Tr: "Evet, ben de seni özledim.En: "Yes, I've missed you too.Tr: Ama ne olacak bu hava?En: But what about this weather?Tr: Balonlar kalkamayabilir."En: The balloons might not be able to take off."Tr: Kadir’in sesi biraz endişeliydi; belki de yeniden ayrılmadan önce Elif’le bu anı paylaşamayacak olmaktan korkuyordu.En: Kadir's voice was slightly concerned; maybe he was afraid of not being able to share this moment with Elif before parting ways again.Tr: Elif, Kadir’in yanına sokularak, “Bilmiyorum, ama beraber vakit geçirmemiz önemli.En: Elif snuggled up to Kadir and said, "I don't know, but it's important for us to spend time together.Tr: Neler yaptığına dair çok şey merak ediyorum” dedi.En: I'm curious about what you've been up to."Tr: Kadir, bunu duyunca yüzünde bir sıcaklık hissetti.En: When Kadir heard this, he felt warmth on his face.Tr: Kız kardeşiyle geçirdiği eski günler aklına geldi.En: Memories of the old days spent with his sister came to mind.Tr: Saatler geçtikçe, bulutlar biraz açıldı.En: As the hours passed, the clouds cleared a bit.Tr: Hava, bir anlığına daha sakin görünüyordu.En: The weather seemed calmer for a moment.Tr: Balonların havalanabileceğine dair umut doğdu.En: There was hope that the balloons might be able to lift off.Tr: Kadir ve Elif, hızla balon binme sırasına ilerledi.En: Kadir and Elif quickly moved to the balloon boarding line.Tr: Gözlerinde biraz endişe ve çokça merak vardı.En: There was a bit of anxiety and a lot of curiosity in their eyes.Tr: Yavaşça yükseldiler.En: They slowly ascended.Tr: Aşağıda Kapadokya’nın büyüleyici manzarası uzanıyordu.En: Below was the enchanting landscape of Kapadokya.Tr: Peri bacaları, karla kaplı topraklar, büyüleyici bir diyar gibiydi.En: Fairy chimneys, snow-covered lands, it was like an enchanted realm.Tr: Balon yukarıda süzülmeye başladığında, Kadir derin bir nefes aldı.En: As the balloon began to soar above, Kadir took a deep breath.Tr: "Elif, sana söylemem gereken bir şey var.En: "Elif, there’s something I need to tell you.Tr: Belki geçmişte seni anlamamış olabilirim.En: Maybe in the past, I didn’t understand you.Tr: Seni, işlerini desteklemek konusunda yetersiz kaldım.En: I wasn't supportive enough of your work.Tr: Ama bilmeni istiyorum ki, seninle gurur duyuyorum."En: But I want you to know that I'm proud of you."Tr: Elif, Kadir’e şaşkın bakışlarla döndü.En: Elif turned to Kadir with surprised eyes.Tr: Gözleri buğulandı.En: Her eyes welled up.Tr: "Ama bu, köprüsü atılamayacak bir yakınlık değil.En: "But this is not a bond that can't be rebuilt.Tr: Senin için her zaman buradayım," dedi.En: I’m always here for you," she said.Tr: Sesleri soğukta yankılanıyordu.En: Their voices echoed in the cold.Tr: İkisinin de yüzü gülüyordu, özgür ve hafiftiler.En: Both of their faces were smiling, they felt free and light.Tr: Balon tekrar üsse doğru alçalmaya başladı.En: The balloon began descending back to the base.Tr: Hava durumu yeniden kötüleşiyordu.En: The weather was worsening again.Tr: Ama Kadir ve Elif’in arasındaki hava artık çok daha sıcaktı.En: But the atmosphere between Kadir and Elif was now much warmer.Tr: Göz göze geldiklerinde, aynı hisle doluydular: huzur ve bağlılık.En: When they looked into each other's eyes, they were filled with the same feeling: peace and connection.Tr: Yere indiklerinde, birbirlerine sıkıca sarıldılar.En: When they landed, they hugged each other tightly.Tr: Aralarındaki sessizlik, doldurulmuştu.En: The silence between them was filled.Tr: Kadir, Elif’in ...
Todavía no hay opiniones